02.10.2016 293 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.
27 Eylül 2016 tarihli ve 29840 sayılı Resmi Gazete’de 293 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.
Hatırlanacağı üzere, 9 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6728 sayılı Kanun’un;
-13 üncü maddesiyle, yurtdışına yüksek katma değerli hizmet veren işletmelere indirim imkanı getirilmiş,
-11 inci maddesiyle, tek primli yıllık gelir sigortalarında sigorta süresinden bağımsız olarak tanınmış olan istisna, sigorta süresi en az 10 yıl veya ömür boyu olanlar için uygulanacak şekilde değiştirilmiş,
-12 nci maddesiyle, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkların toplamına, fiilen çalışılan süre esas alınarak en yüksek devlet memuruna yapılabilecek ödeme tutarı kadarlık kısım için istisna uygulanması öngörülerek, aşan tutarın vergiye tabi tutulması yönünde düzenleme yapılmış,
-Yine 12 nci maddesiyle, Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi kaydıyla kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerce bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretler istisna kapsamına alınmış
ve bu konular web sayfamızda da duyurulmuştu.
Bu Tebliğ ile yukarıda belirtilen düzenlemelere ilişkin açıklamalar yapılmaktadır.
Tebliğde yer alan açıklamalar özetle aşağıdaki gibidir.
A) Yurtdışına Yüksek Katma Değerli Hizmet Veren İşletmelere İndirim İmkanı
1) Genel olarak sağlanan avantaj nedir?
Yapılan düzenlemeye göre, indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilebilecektir.
2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin hangi faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir?
Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir.
-Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi hizmetleri,
-İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen hizmetler,
-İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
3) İndirimden faydalanma şartları nelerdir?
-
Yukarıda sayılan alanlarda faaliyette bulunan işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması gerekmektedir.
Buna göre;
- Toplam hasılatın %85'inin yurt dışından elde edilmiş olduğu, her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt içi ve yurt dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak tespit edilecektir. Yurt dışından elde edilen hasılatı, toplam hasılatın içindeki oranı %85’ in altında kalan işletmelerin indirimden yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
- İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak hasılatın tespiti açısından, kayıtların ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekir.
-
İndirimin hesabında, münhasıran indirim kapsamında bulunan faaliyetlerde istihdam edilen ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ilişkin ücretler esas alınacak olup fiilen söz konusu işlerde istihdam edilmeyenler ile destek personeline ait ücretler dolayısıyla indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
-
Fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki müşteri (yurt dışı mukimi kişi veya kurum) adına düzenlenmesi gerekir. Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.
-
Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir. İlgili Bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
4) İndirim Tutarı nasıl hesaplanacaktır?
İndirim tutarı, faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunacak tutardır.
Hesaplamada, hizmet erbabının ücretlerine öncelikle asgari geçim indirimi uygulanacaktır.
İndirim tutarı, asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan vergi tutarından, mahsup edilecektir.
İndirim tutarı her bir hizmet erbabı için ayrı ayrı ve her bir yıl için şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlı olarak hesaplanacaktır.
Tebliğde konuya ilişkin olarak verilen örneklerden birine aşağıda yer verilmiştir.
ÖRNEK 1: 2017 yılında, yurt dışına mimarlık hizmeti veren (A) firması, toplam hasılatının %85'ini yurt dışından elde etmiş ve indirime ilişkin diğer şartları da sağlamıştır.
(A) Firmasının 2017 yılında aylık 5.000 TL ücret ödediği bekar hizmet erbabına ilişkin vergilendirme ve indirim uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.
2017 yılı Ocak ayına ilişkin işlemler
Hizmet erbabının aylık brüt ücreti |
5.000,00 TL |
Hizmet erbabının Ocak ayı vergi matrahı [5.000-(5.000x SGK işçi payı =750)] |
4.250,00 TL |
Hesaplanan vergi (artan oranlı) (4.250,00x) |
637,50 TL |
Asgari geçim indirimi (*) |
123,53 TL |
Ocak vergilendirme dönemine ilişkin vergi dairesine ödenen vergi tutarı |
513,97 TL |
Mükellefin faydalanacağı indirim tutarının hesabı
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergi matrahı(**) |
1.399,95 TL |
2017 yılı Ocak ayı asgari ücretin vergisi (1.399,95x=) (**) |
209,99 TL |
(A) Firmasının 2018 yılının Nisan vergilendirme döneminde yararlanacağı indirim tutarı |
209,99 TL |
(*) Bekar hizmet erbabı için, 2016 yılına ilişkin rakam dikkate alınmıştır.
(**) Hesaplamalarda 2017 yılına ait asgari ücret belli olmadığından 2016 yılında uygulanan 1.647 TL brüt asgari ücret ile 1.399,95 TL asgari ücretin vergi matrahı esas alınmıştır.
A Firması, 2018 yılının Mart ayı içinde verdiği muhtasar beyanname ekinde “Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim Uygulamasına İlişkin Bildirim” i vergi dairesine vermiştir. Vergi dairesince de gerekli kontroller yapılarak indirime ilişkin şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır.
(A) Firmasının, 5.000 TL ücret alan hizmet erbabı için indirimden yararlanacağı tutar en fazla 209,99 TL olacaktır.
(A) Firması, indirim tutarı olan 209,99 TL’yi 2017 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği aydan sonraki vergilendirme dönemi olan Nisan 2018 dönemine ilişkin olarak Mayıs ayında verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edecektir.
5) İndirimden nasıl yararlanılacaktır?
Mükelleflerin, indirim kapsamında bulunan faaliyetlerinden kaynaklanan ücret ödemelerini ait olduğu dönemin muhtasar beyannamesine dahil etmeleri ve bunlara ilişkin olarak hesaplanan gelir stopaj vergilerini faaliyetin yapıldığı yıl içinde ödemeleri gerekmektedir.
Bu indirimden, faaliyetin yapıldığı takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle yararlanılacaktır. Örneğin, 2017 yılına ilişkin olarak faaliyet gösteren ve indirim uygulamasına ilişkin şartları haiz olan bir gelir vergisi mükellefi, 2018 yılı Nisan vergilendirme döneminden 2019 yılı Mart vergilendirme dönemine (bu dönemler dahil) indirim uygulamasından yararlanabilecektir. 2018 yılında da mezkur şartların gerçekleşmesi durumunda müteakip vergilendirme dönemlerinde indirimden yararlanılabilecektir.
İndirim uygulaması üç ayda bir muhtasar beyanname veren mükellefler için Nisan, Mayıs, Haziran vergilendirme dönemine ilişkin olarak Temmuz ayında verilecek muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden toplam vergiler üzerinden yapılabilecektir.
İndirim uygulamasına konu hak kazanılmış tutarların herhangi bir sebeple muhtasar beyanname üzerinden mahsup edilememesi durumunda mahsup edilemeyen tutarların, takip eden vergilendirme dönemlerinde de muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsubu mümkündür.
6) İndirim Beyanı nasıl yapılacaktır?
Yurt dışına hizmet veren işletmelerden indirim şartlarını taşıyanlarca, indirim tutarının hesaplaması amacıyla istihdam ettikleri hizmet erbabının (destek personeli hariç) bilgileri ile hizmet erbabının ücretleri, tevkif edilen vergi ve indirim tutarına ilişkin bilgilerin yer aldığı, "Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim Uygulamasına İlişkin Bildirim” (Ek:1) doldurulacaktır.
Söz konusu bildirimin, gelir vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı yılı takip eden yılın Mart ayında verilecek muhtasar beyanname (Üç ayda bir muhtasar beyanname veren mükellefler için Nisan ayında), kurumlar vergisi mükellefleri için faaliyetin yapıldığı hesap dönemini takip eden yılın dördüncü ayında verilecek muhtasar beyanname ekinde, e-beyanname şeklinde verenler tarafından elektronik ortamda, diğer mükelleflerce kağıt ortamında yetkili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Özel hesap dönemi uygulayan mükellefler için bildirimin verilme süresi, özel hesap dönemi dikkate alınarak belirlenecektir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 33 üncü maddesi kapsamında yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirilecek tutarlar, aylar itibarıyla söz konusu bildirimin “Mahsup Edilecek Tutara İlişkin Bilgiler” bölümünde gösterilecektir. Bu bölümün son sütununda yer alan genel toplam tutarı, muhtasar beyannamenin “Matrah ve Vergi Bildirimi” Tablosunun “Mahsup Edilen Vergiler” bölümünün 25 numaralı “GVK’nın 33 üncü maddesi kapsamında mahsup edilecek kesinti tutarı” satırına aktarılacaktır.
Vergi dairelerince, indirim talebinde bulunan mükelleflerin yıl içinde her vergilendirme dönemi itibarıyla ücretler üzerinden tevkif ettikleri vergilerin beyan edilip edilmediği ile ödenip ödenmediği hususları kontrol edilecektir.
B) Tek Primli Yıllık Gelir Sigortalarındaki Vergi İstisnasının Sigorta Süresi En Az 10 Yıl veya Ömür Boyu Olanlar için Uygulanması
6728 sayılı Kanunu’nun 11 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun Menkul sermaye iratlarında başlıklı 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası değiştirilerek ve aynı maddeye (2) numaralı fıkra eklenerek, tek primli yıllık gelir sigortalarında, sigorta süresinden bağımsız olarak tanınmış olan istisna, sigorta süresi en az 10 yıl veya ömür boyu olanlar için uygulanacak şekilde değiştirilmiş, sigorta süresi 10 yıl ve üzeri olan tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılmalar hariç, erken ayrılma durumunda erken ayrılma tarihinde ödenen iratlar üzerinden tevkifat yapılması düzenlenmiştir.
Ayrıca, birikim priminin alındığı hayat sigortalarından 10 yıl süreyle prim ödeyerek ayrılanlar, bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin, defaten toplu para alınması yerine sigorta süresi 10 yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırılması durumunda, yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Buna göre, sigorta süresi en az 10 yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından 10 yıl tamamlanmadan ayrılma halinde yapılan ödemelere gelir vergisi istisnası uygulanmayacak olup, söz konusu ödemeler üzerinden oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.
Tevkifat, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden yapılacak olup söz konusu irat tutarı; Gelir Vergisi Kanunu’nun 75 inci maddesinde belirtildiği üzere varsa fesih ve iştira kesintisi indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar indirilerek hesaplanacaktır.
Sigorta süresi en az 10 yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle 10 yıl tamamlanmadan ayrılma halinde ise söz konusu irat tutarları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
Konuya ilişkin detaylı bilgiye ve örnek uygulamalara bu Tebliğde yer verilmiştir.
C) Ücret İstisnalarına İlişkin Düzenlemeler
1) Emekli sandıkları tarafından ödenen aylıklardaki istisna uygulanmasında fiilen çalışılan sürenin esas alınması
6728 sayılı Kanun’un 12 nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun Ücretlerde başlıklı 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendi değiştirilerek, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkların toplamına, fiilen çalışılan süre esas alınarak en yüksek devlet memuruna yapılabilecek ödeme tutarı kadarlık kısım için istisna uygulanması öngörülmekte olup aşan tutar vergiye tabi tutulacaktır. Önceki uygulamada ödenen aylıkların toplamı, en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarından fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulmaktaydı.
Buna göre, 506 sayılı Kanun’un geçici 20 nci maddesinde belirtilen; bankalar, sigorta şirketleri, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar tarafından kurulmuş olan sandıklara tabi olarak çalışanlara ödenen emekli ikramiyeleri ve tazminatların toplamının çalışılan süre esas alınarak; en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek tazminat, yardım ve toptan ödeme tutarı kadar olan kısmı vergiden istisna edilecektir. Bu tutardan fazla ödenen kısım ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.
2) Bölgesel yönetim merkezlerinde istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretlerin istisna kapsamına alınması
6728 sayılı Kanun’un 12 nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun Ücretlerde başlıklı 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendi değiştirilerek, Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi kaydıyla kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerce bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretler istisna kapsamına alınmıştır.
Tebliğe göre, bölgesel yönetim merkezlerine istisna hükmünün uygulanabilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gerekmektedir.
-İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de kanuni ve iş merkezinin bulunmaması (Türkiye'de kanuni ve iş merkezi bulunmayan kurumların ise tam mükellef oldukları Devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.),
-Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı (ücretli) ve yapılan ödemenin ücret olması,
-Dar mükellef kurumun ücret ödemesi yaptığı hizmet erbabının Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezlerinde faaliyet izni kapsamında istihdam edilmesi,
-Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması,
-Ücretlerin döviz olarak ödenmesi.
Söz konusu Tebliğe aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.