04.03.2016 Nakdi Sermaye Artışlarında Faiz İndirimine ilişkin KVK 9 Seri Nolu Tebliğ yayınlandı...
4 Mart 2016 tarihli ve 29643 sayılı Resmi Gazete'de nakit sermaye artırımlarına teşvik getiren düzenlemeye ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9) yayımlandı.
Hatırlanacağı üzere, 7.4.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6637 Sayılı Kanun’un 8 inci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-(ı) maddesinde değişiklik yapılarak, sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırımlarına teşvik getirilmişti.
Daha sonra, 30 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete’de nakit sermaye artırımında uygulanacak indirim oranlarına ilişkin 2015/7910 No.lu Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanmış ve bu karar ile şirketlerin halka açıklık oranı, gelirlerin niteliği, aktif yapısı vb. unsurlar dikkate alınarak indirim oranı farklılaştırılmıştır.
Bu defa, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Tebliğ ile söz konusu düzenlemedeki gri alanlar giderilmeye çalışılmıştır.
Tebliğde yer alan açıklamalardan öne çıkan hususlar bu duyurunun konusunu oluşturmaktadır.
1. Nakit dışı sermaye artışları
Tebliğde, indirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışının sadece nakdi sermaye ile sınırlı tutulduğu özellikle vurgulanan konulardan biridir. Buradan bahisle, taahhüt edilen sermayenin, ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmı indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
2. Sermaye artırımında dikkate alınacak tarih
Tebliğde, nakden taahhüt edilen sermayenin ne zamandan itibaren indirime konu edilebileceğine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre, nakden taahhüt edilen sermayenin;
-
Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi,
-
Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi
esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.
Örnek: 10 Eylül 2015 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına para yatırıldığını; ancak artırıma ilişkin tescil işleminin 5 Ekim 2015 tarihinde yapıldığını kabul edelim. Bu durumda sermaye artırımında, tescilin yapıldığı 5 Ekim 2015 tarihi dikkate alınacaktır. Eğer 10 Eylül 2015 tarihinde tescil işlemi yapılmış; ancak para 5 Ekim 2015 tarihinde yatırılmış olsaydı. Bu defa paranın yatırılmış olduğu 5 Ekim 2015 tarihi dikkate alınacaktır.
3. Kanunun yürürlük tarihi olan 1.7.2015 tarihinden önce tescil edilmiş sermaye artışları
Tebliğde yer alan açıklama ve örneklerden, sadece 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren ticaret sicile tescil edilmiş nakdi sermaye artışlarının indirimden faydalanacağı anlaşılmaktadır.
4. Öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi
Tebliğde, bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışlarının da indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacağı açıklanmıştır.
Bu nedenle, özkaynaklar içerisinde yer alan sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları kalemlerinin sermayeye eklenmesi bu indirim kapsamına girmemektedir.
5. Ortakların alacaklarına mahsuben yapılan sermaye artışları
Tebliğde, bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleşen sermaye artışlarının indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Buradan bahisle; Tebliğde konuya ilişkin net bir ifade kullanılmamakla birlikte, ortaklara ödeme yapmaksızın, ortakların alacaklarına mahsuben yapılan sermaye artışlarının faiz indirimi kapsamında değerlendirilmeyeceği düşünülmektedir.
6. Kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları
Tebliğde, ortaklarca veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışlarının, indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacağı açıklanmıştır.
Bu durum, sermaye artırımı yapan şirketin, ortağın veya ortaklarla ilişkili olan kişilerin hangi kaynaktan sermaye artırımı yaptığını bilmesini gerektirmektedir.
Diğer taraftan, Tebliğde konuya ilişkin olarak “Ortalardan alacaklar” hesabı üzerinden örnek verilmiş olup; şirkete borcu olan ortak tarafından yerine getirilecek sermaye artırımı taahhüdünün, ilgili borç ödenmedikçe, indirimde dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.
Burada özellikle “ortaklardan alacaklar” hesabında bakiye bulunan mükelleflerin, sermaye taahhütlerin gerçekleştirilmesinde, “sermayenin kaynağı açısından” dikkatli olmasında fayda vardır.
7. Birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları
Tebliğde, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışlarının indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacağı not edilmiştir.
Bu durumda, birleşme, devir ve bölünme işlemleri sonucu artırılan sermaye, indirime konu edilemeyecektir. Ayrıca nakit sermaye artıran ve indirimden faydalanan bir şirketin devir ve bölünme işlemine konu olması durumunda da faiz indirimi son bulacaktır.
8. İndirim oranının 0’ü aşması
Tebliğde, indirim oranının 0’ü aşmasının kabul edileceği, teşvik belgeli yatırım yapan halka açık bir şirketin hem ilave 50 puan hem de ilave 25 puandan (5) faydalanabileceğini gösterir bir örnekle açıklanmıştır.
9. Geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla bu indirimden yararlanılması
Tebliğde, indirim tutarının hesaplanmasında TCMB tarafından “yararlanılan yıl için en son açıklanan” ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından bahisle, geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden yararlanılmasının mümkün olduğu açıklanmıştır.
Diğer taraftan kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
10. İndirimden her dönem yararlanılması
Tebliğde, indirim uygulamasından nakdi sermaye artışının yapıldığı hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılabileceği vurgulanan diğer bir husustur. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
11. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirim tutarının sonraki dönemlere devri
Tebliğde, sermaye şirketleri tarafından nakdi sermaye artışına ilişkin hesaplanan indirim tutarının kazanç yetersizliği nedeniyle matrahın tespitinde indirim konusu yapılamaması halinde, ilgili yılda hesaplanan indirim tutarlarının, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın, müteakip hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabileceği açıklanmıştır.
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 9)